Haliç ile Marmara Denizi’nin birleştiği noktada tarihi yarımadanın mücevherlerinden Topkapı Sarayı yükseliyor.
Dört asırdan fazla bir süredir Osmanlı padişahlarının başlıca ikametgâhı olan saray, geniş odaları, oda evleri ve 86 karatlık Kaşıkçı Elması da dâhil olmak üzere büyüleyici objeleri müzeyi mutlaka görülmesi gereken bir yer haline getiriyor. Silah, değerli mücevher ve dini eserlerden oluşan kapsamlı ve şanlı kalıcı koleksiyonlarına ek olarak, aynı zamanda dönen bir geçici sergi kadrosuna da ev sahipliği yapmaktadır.
Topkapı Sarayı’nın Tarihi
Topkapı Sarayı, sadece Osmanlı padişahlarının ikametgâhı değil, aynı zamanda devletin idari ve eğitim merkeziydi. İlk olarak Konstantinopolis Fatihi Sultan II. Mehmed tarafından 1460-1478 yılları arasında inşa edilen ve uzun tarihi boyunca birçok kez genişleyen ve değişen saray, 19. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı padişahlarının ve saraylarının evi olarak hizmet vermiştir.
1850’lerin başında Topkapı Sarayı, devlet törenlerinin ve protokolünün gereklerini karşılamaz hale geldi ve padişahlar Boğaziçi’nde bulunan Dolmabahçe Sarayı’na taşındı. Ancak, Topkapı Sarayı bazı devlet törenlerine ev sahipliği yapmaya devam etti. 1922 yılında Osmanlı monarşisinin kaldırılmasının ardından Topkapı Sarayı, Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1924’te müzeye dönüştürülmüştür.